Matruşka Bebekleri ve Bekar Anneler

Matruşka bebeklerini bilir misiniz? Hani şu Rus’ların ünlü ahşap bebekleri…Tek bir kadın figürünün içinden açtıkça bir sürü kadın bebekler çıkar. İşte ben de, bekar anneleri matruşka bebeklerine benzetirim. Her bekar annenin bir hikayesi, sayısız sıfat tamlamaları vardır. Güçlü kadın, hayalleri yıkılan kadın, anne kadın, tamirci kadın, ev geçindiren kadın, kariyerli kadın, ex eşi ile halen savaşan kadın,sevgi açı kadın, yalnız kadın, şiddet gören kadın, aldatılan kadın…… Bu sıfatları çoğaltmak sizin elinizde ve sanırım bu liste sayfalar dolusu çıkar…

Bir bekar anne ile tanıştınız mı? İlk tanıştırıldığınızda kafanızda neler geçer? Acaba niye boşandı, aldatıldı mı, kumar ve içki mi, dayak mı sebep? Neler yaşadı acaba? “ Bu kadın tek başına çocuğu ile nasıl yaşıyor acaba?” derken kendisinde böyle bir gücün olup olmadığını bir taraftan sorgular aslında.. Sevgilisi var mı? Eve erkek atıyor mu? Acaba benimle bir gecelik birşeyler yaşar mı? Aaaa kocama mı bakıyor bu kadın, üstüme iyilik sağlık? Boşanmış, işi de var, kariyerli de, açtır bu kadın aç sevgiye, onun etinden sütünden faydalanmalı mı acaba? Bekar anneler, yaşamı boyunca bu tür sorularla ya direkt olarak karşılaşır ya da imalı gözlerle. Bir bekar anne olarak sizlere tavsiyem, gülün geçin bunlara.. Çocuğunuza, kendinize odaklanın..
Bekar anne olmak zordur… Çocuğunun herşeyi ile tek başına ilgilenmekten, bir taraftan evin tuvalet kağıdı eksikliğinden, ampulün değişmesinden, gerektiğinde tamirci olmaktan, faturalardan, kiradan, market alışverişinden –ki zordur bilirsiniz koca ağır torbalar-, taşınmaktan, kombinin çalışmamasından, evsahibi ile uğraşmaktan, ergen olan çocuğunuzun çıktığı yumurtayı beğenmemesi sürecini sakince atlatmaktan, çocuk ile babası arasındaki dengeyi korumaktan…….sorumludur.
Zordur zor olmasına ama evinize girdiğinizde, sehpanın üzerinde kitaplarınızı, filmlerinizi, dergilerinizi, kedilerinizi ve kızınızı/oğlunuzu gördüğünüzde bir ohhh çekme zamanıdır. Ev sizin…İstediğiniz zaman temizlik yapar, istediğiniz zaman yatar, istediğiniz zaman uyursunuz. Size karışan, sizi aşağılayan , varlığı ile sizi siz olmaktan çıkaran biri yoktur…Mesela

, tek başına yatmanın keyfini çıkarın. O koca yatakta uzanın uzanabildiğiniz kadar. Atın bacaklarınızı yan tarafa, kollarınızı açın ve tüm yaşadığınız o kötü günleri bir kenara bırakın ve derin bir nefes alın verin, bakın nasıl iyi gelecek bu size.
Kısaca bekar anne olmanın keyfini çıkarın. Spora gidin, bolca kitap okuyun, arkadaşlarınıza vakit ayırın, kendinize bakın, çocuğunuzla her bulduğunuz etkinliğe maddi gücünüz kapsamında gidin, çocuğunuzla iletişimi koparmayın, onu donatın bilgilerinizle/deneyimlerinizle ve ek destek alın donatılması için , hayattan kopmayın, hobi edinin, siz mutlu olun ki çocuğunuz da mutlu olsun veeeee bence Aşık olun…Yeniden aşkı keşfedin, aşkı keşfederken bu sefer deneyimlediğiniz daha önceki olumsuzluklardan ders almış olacaksınız ve sadece o anı yaşayın, aşk ile ilgili gelecek düşünmeyin…
Ben bir bekar anneyim ve bununla gurur duyuyorum. 6 yıl önce gözüm ve kollarım mor, dilim parçalanmış bir halde o evden ayrılarak bekar anne olmaya karar verdim, yüklüce borcu üstüme alıp evden sadece kasetlerimi, kitaplarımı, cd’lerimi ve kıyafetlerimi ve en önemlisi Kızım’ı alarak çıktım, 2 yıl abimlerde kızımla yaşadım, 3 yıldır da her eşyasını sıfırdan yaptığım küçük şirin kiralık bir evde , kedilerim ve 17 yaşında kızımla yaşıyorum. Aşık oldum, 2 yıldır çok iyi giden ve gelecek düşünmediğimiz güzel bir yol arkadaşlığım var…Maddi anlamda bunların tamamının çok zor aşıldığının farkındayım bizzat yaşayan biri olarak ve bunların da bir gün gelip geçeceğini düşünüyorum, benim için önemli olan kızımın iyi ve donanımlı bir insan olarak hayatta var olması ve birlikte geçirdiğimiz mutlu günler…
Unutmayın, biz bekar anneler matruşka bebekleriyiz, içimizden bir sürü küçük kadınlar çıkar ve bunlar bize güç verir, gücünüzün hep içinizde olması dileğiyle Dünya Emekçi Kadınlar gününüz kutlu olsun…

Banu Önder