mükemmel kadın değilim
Mükemmel Bir Kadın değilim…
4 Mart 2016
adem havva
Adem’in İlk Eşi Havva mı? Hayır…
4 Mart 2016

İstatistiklerle Kadın

istatistiklerle kadın

istatistiklerle kadın

Dünyada ve Türkiye’de bir birey olarak kadının durumuna baktığımızda sonuçlar hiçte iç açıcı değil. Önce iyi haberden başlarsak cinsiyet eşitliğinde kadın ve erkeklerin neredeyse eşit olduğu tek alan nüfus dağılımında görülüyor. İnsanın müdahale edemediği tek nokta…
Kadınlar nüfus olarak toplum yarısı ama ciddi bir biçimde ayrımcılığa uğruyor! Bu dünyanın da bizim de farkında olduğumuz bir gerçek. Bu noktada önemli olan cinsiyet uçurumunu kapatmak ve azaltmak adına neler yapıldığıdır.
Ülkemizde ne yazık ki yürütülen politikalarda kadınlar bir birey olarak değil sadece aile içerisindeki varlıkları ile ele alınması bu ayrımcılığı derinleştiriyor.
Dünya Ekonomik Forumun 2015 raporunda Türkiye Cinsiyet Eşitliğinde yine sınıfta kaldı!
Dünya Ekonomik Forum’un her yıl yayınladığı Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu cinsiyet eşitliğinde dünyanın nabzını tutuyor. Dünya ülkeleri yürüttükleri politikaların cinsiyet ayrımcılığında getirdiği olumlu ya da olumsuz sonuçlarını bu rapor sayesinde görebiliyorlar.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2015 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu sonuçlarına göre ülkemiz maalesef giderek geriliyor. 2014’te 142 ülke arasında 125. sırada yer alan Türkiye

buy kamagra

, 2015’te 145 ülke arasında 130. sırada yer aldı. Tersten bakarsak, sondan 16.cı!!!
Yani dünyada tam 130 ülkede kadınlar Türkiye’den daha fazla hakka sahip.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinde en önde gelen ülkeler sırasıyla İzlanda, Norveç, Finlandiya, İsveç, İrlanda, Ruanda, Filipinler, İsviçre, Slovenya ve Yeni Zelanda olurken, en son sırada ise Yemen, Pakistan ve Suriye yer alıyor.
Almanya 11.sıraya gerilerken ABD 28.sıra ile geriden gelmeye devam ediyor. Nedeni siyasi alanlarda kadınların daha az temsil edilmesi ve ücret farkının çok büyük olması.
Ekonomik ve siyasi gelişmede geçen yıla kıyasla büyük değişim gösteren ülke ise Ruanda.
Türkiye’nin cinsiyet eşitliği karnesinde;
Kadınların işgücüne katılımında 131. sırada
Ücret eşitliğinde ise 82. sırada.
Rapora göre, Türkiye’de bir kadının kazandığı 1 ABD Dolarına karşılık, aynı işi yapan bir erkek 2,56 ABD doları kazanıyor. Bu eşitsizlik tüm eğitim düzeylerinde oranlar değişse de görülmekte.

TÜİK raporuna göre işgücüne katılım oranı, kadınlarda yüzde 30,3, erkeklerde yüzde 71,3. Yani erkeklerin istihdam oranı kadınların istihdam oranından neredeyse 2,4 kat fazla!
Kadınların eğitim seviyeleri yükseldikçe iş gücüne daha fazla katıldıkları görülmekte. Yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %71,3.

Peki dünyada ve Türkiye’de kadınlar ne derece etkin?
Dünya genelinde ülkeler ortalamasına baktığımızda sadece 4 yöneticiden 1’i kadın. Avrupa Birliği genelinde cam tavan etkisi ise farklı değil. Dünya ortalaması ile hemen hemen aynı.
Türkiye’de kadın tepe yöneticilerinin oranı %13. Kadın CEO oranı ise yalnızca %2.
Filipinlerde 100 kadından 57’si üst düzeyde çalışırken, Fransa, Gana, Kolombiya dünya genelinde kadınların yönetici pozisyonunu en çok üstlenen ülkeler.
2000-2012 yılları arasında Türkiye’de kadın yönetici sayısı %5’ten daha az arttığı görülüyor. Romanya, Güney Amerika, Kamboçya ve Etiyopya gibi ülkelerde bile %5 üzerinde artış yaşandı. Avrupa Birliği ortalaması aynı dönem için %17.

Eğitimde cinsiyet eşitliğinde aynı zamanda okuryazarlıkta 105.ci sıradayız
Mecliste kadın temsiliyetinde 86.cı
Bakanlık pozisyonlarında 139.cu sırada yer alıyoruz.

2011 seçimlerinde 79 kadın vekil – temsil oranı %14,3
2015 Haziran seçimlerinde 97 kadın vekil – temsil oranı %17,6
2015 Kasım seçimde 76 vekil – temsil oranı %13,8

Son seçimler ile temsil oranı 2011’in gerisine düştü. Milletvekillerinin sadece %14’ü kadın!
Ülke karşılaştırmalarına bakıldığında, Avrupa’da 2014 yılında kadın milletvekili oranının en yüksek olduğu ülkeler; %45 ile İsveç ve %42,5 ile Finlandiya oldu.

27 Bakanlıktan sadece 2 bakanlık “Aile ve Sosyal Politikalar ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ”kadın temsilinde!
Avrupa’da kadın bakan oranının en yüksek olduğu ülkeler; %54,2 ile İsveç ve %50 ile Norveç.

Ülkemizde belediye başkanı kadın oranı %2,9, Belediye meclisi üyesi kadın oranı ise %10,7.

Dünya Ekonomik Forumu, küresel olarak cinsiyet ayrımcılığındaki iyileşmenin siyasete ve işgücüne katılım alanlarındaki gelişmeden kaynaklandığına dikkat çekiyor ve dünya genelindeki yavaş gelişmeden yola çıkarak fırsat eşitliğin sağlanması ancak 120 yılda mümkün olabileceği belirtilmekte.

Türkiye genelinde kadınların neredeyse yarısı şiddete maruz kalıyor!
Fiziksel ve cinsel şiddette maruz kalmada dünyada da durum hiç iyi değil. Dünyada her 3 kadından 1’i şiddete maruz kalırken ülkemizde bu oran çok daha kötü. Ne yazık ki Türkiye’de her 2 kadından 1’i fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalıyor.
Genel kanının aksine kırsal kesimde ve kentlerde kadına karşı şiddet oranı birbirine çok yakın. Kentte fiziksel şiddet oranı %38 iken kırsalda %43’tür.
Türkiye genelinde kadınların neredeyse yarısı şiddete maruz kalırken, yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı %48.5’tir.
Sadece eğitim düzeyi düşük olan kadınlar şiddete maruz kalmamaktadır. Eğitim düzeyi daha yüksek olan kadınlar arasında bile her 10 kadından 3’ü eşleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır.
Kadın cinayetleri ülkemizde kanayan bir yara…
Geçen yıl Özgecan olayından sonra artan toplumsal duyarlılık ve STK çalışmaları bile cinayetlerin önünü kesemedi. Verilere göre 2013 yılında 237, 2014 yılında 294 kadınımız cinayete kurban giderken bu rakam 2015 yılında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından yayınlanan rapora göre 303, Umut Vakfı hazırladığı kadın cinayetleri vaka haritası raporuna göre 413 kadın olarak bildiriliyor.
2015 yılında öldürülen kadınların %24’ü 24 yaşın altındaydı ve cinayet faillerinin %46’sı kadınların kocaları, %10’u sevgilisi.
Kaynak: Kadın Cinayetlerini durduracağız platformu raporu, Umut vakfı kadın cinayetleri raporu

Son olarak 2014-2015 TÜİK verileri ile Türkiye’de kadının istatistiklere yansıyan diğer başlıklar ise şöyle;
Nüfusun %49,8’ini kadınlar oluşturuyor
Okuma yazma bilmeyen kadın nüfus oranı erkeklerden 5 kat fazla. 25 ve daha yukarı yaşta olan ve okuma yazma bilmeyen kadınların oranı %9,2 erkeklerde ise bu oran %1,9
İlk evlenme yaşı kadınlar 23,9, bu yaş erkeklerde 27’dir.
Evlenen çiftlerin %74,9’unda damadın yaşı büyük
Mutlu olduğunu beyan eden kadın oranı %60,4
Geleceklerinden umutlu kadın oranı %74,7. Kadınlar kendi geleceklerinde erkeklerden daha umutlu. Mutluluk kaynakları ise en çok aileleri ve sağlıklı olmak.(%70 ve üstü)
Kadınların %75’i siyasette kadınların daha fazla yer alması gerektiğini belirtirken %75,2’si yemek, bulaşık, çamaşır, ütü, temizlik gibi ev işlerini erkeklerde yapmalıdır ifadesine katıldıklarını belirtmiş.
İstatistikler bu dünyada kadın olmanın ne kadar zor olduğunu tüm netliğiyle, gerçekliğiyle suratımıza tokat gibi vuruyor. Ama kadın olmak sadece gerçek hayatta mı zor?
Bakın Turgut Uyar ne demiş…
“Biri kurbağa öper, biri yüzyıllarca uyur, biri yedi cüce ile yaşar, biri kuleye kapatılır. Bir masal prensesi olsan bile kadınlık zor.”
Sevgiyle

Alev Türkkan
Kaynaklar: Dünya Ekonomik Formu 2015 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu, Aile ve Sosyal Politikalar verileri, TÜİK 05 Mart 2015 ve 07 Mart 2016 tarihli İstatistiklerle Kadın raporu, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu raporu, Umut Vakfı kadın cinayetleri raporu

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir